AMELİYAT
SONRASI VE HASTANE GÜNLERİM
Herkese
merhaba, ilk yazım ile bloğumun açılışını yapıyorum. Umarım bundan sonra bol
bol hazırladığım yazılar ile burada olurum deyip daha fazla lafı uzatmadan
yazıma başlıyorum.
Ameliyata
girmeden önce çok heyecanlı değildim. Sanki 1 saat sonra kocaman bir ameliyata
girecek olan ben değildim. Gönlümü bu ameliyatı olmaya karar verdiğim günden
beri hep ferah tuttum. Kötü haberlere, yorumlara kulaklarımı tıkadım. Sadece
her şeyin çok güzel olacağına inandım. En başından beri doktorlarıma hep çok
güvendim. Zaten ameliyat günüde devamlı yanıma gelip beni rahatlattılar. Sabah
8 gibi hastaneye gittik. Hazırlıklar yapıldı. 11 gibi de ameliyata alınacağımı
söylemeye geldiler. İşte o zaman biraz içim burkuldu.
Hemşire
damar yolumu açmaya geldi. Ameliyat bilekliklerim takıldı. Ve beni
ameliyathaneye indirdiler. Ailem beni aşağıya kadar uğurladı. Devamlı dua
ediyordum. Gözlerim kapanana kadar hep dua ettim. Ama hala korkmuyordum. Her
şeyin yolunda gideceğine inanmıştım. Ailemi kapının dışında bırakıp
ameliyathaneye girdik. Az bir şey kalbimin hızlı atmaya başladığını
anımsıyorum. Hemşireler devamlı benimle konuşuyorlardı. Herhalde beni
rahatlatmak için... İşe de yarıyordu açıkçası.
Annem tembihlemişti,
doktoruna söyle omuzlarını kapatsınlar diye. Anestezi doktoru geldi. İğne
yapacağım ve hafifçe uykuya dalacaksın dedi. Ben hala omuzlarımın derdindeydim.
Omuzlarımı kapatır mısınız dedim. Bunun neden bu kadar önemli olduğunu 2 gün
sonra anlayacaktım… Böyle yorgan gibi sıcacık bir şey koydular omzuma. O
sıcaklığı hissettikten sonra da uykuya dalmıştım.
Bu
ameliyatın en güzel yanı ne biliyor musunuz? Yavaş yavaş uyumak ve gözlerinizi
açtığınızda sanki 1 saniye geçmiş gibi hissetmeniz.
Bundan
sonrası odada gözlerimi açana dek bende yok tabi. Ben direk odada uyandım. Ameliyattan
çıktıktan sonra sizi aşağıda 2 saat kadar bekletiyorlar, tansiyonunuzu takip
ediyorlar herhangi bir durum oluşmaması için. Fakat ben o kısımları hiç
hatırlayamıyorum. Gözlerimi açıp kendime geldiğimde tek hatırladığım annemin ‘’
Gözde ameliyatın çok güzel geçti, çok güzel geçti’’ demesiydi.
Herhalde 1-2
saat daha uyuduktan sonra tamamen uyandım. Kendimi hiç ameliyat olmuş gibi
hissetmiyordum. Sanki mideme hiçbir şey yapılmamış gibi hissediyordum. Hiç
ağrım yoktu. Allah’a çok şükür hastanede kaldığım 4 gün boyunca ve sonrasında
mide ağrım, dikiş ağrım olmadı.
İlk gün tam
anlamı ile bomba gibiydim. Narkozun devam eden etkisi ile ve elimin altında
olan ağrı kesici butonu sayesinde keyfim yerindeydi. Ameliyattan 3-4 saat sonra
yürüyüşlere başladım. Bu ameliyattan sonra bol bol yürümemiz gerekiyor; gaz
sıkıntısını önlemek için. Neredeyse her saat başı tur attım diyebilirim. Onun
dışında akciğerlerinizin açılması için 3 top denen aleti içinize çekip topları
olabildiğince havada tutmanız gerekiyor. Bunu da hastane de kaldığım sürece ve
eve geçtiğim de bir hafta kadar daha uyguladım.
İlk gün
hiçbir şey içmedim. Zaten canımda istemedi. İkinci gün geldiğinde yeni
hayatımın ilk günü başlamıştı aslında… Tüp mide ameliyatında doktorlar ameliyat
olduğunuz günü değil de ikinci günü ilk gün olarak sayıyorlar. İkinci gün hiç
de ilk gün gibi değildi…
Gaz
sancılarım başladı. Hafif ağrılar, halsizlik başladı. Ben en büyük sıkıntıyı 3
gün süren gaz sancılarımdan dolayı yaşadım. Devamlı yürümeme rağmen sol omzumda
ve kalbimde sancılar oldu. Ben hayatımda böyle can yakan nefes kesen batmalar
yaşamadım. Defalarca soluğum kesilir gibi oldu. Bu bıçak saplanması gibi
ağrılar hiç geçmeyecek sandım… Geçiyormuş tabi. Anlattığım gaz sancılarım
dışında başka bir sıkıntım olmadı çok şükür.
Yanlış
hatırlamıyorsam ikinci gün elma suyu, su, et suyu geldi. Bunlardan içmeye
başlamam gerekiyordu. 5 dakika da bir yudum şeklinde içmem gerektiği söylendi.
2. Günün sabahı kaçak testi yapıldı. Kaçak testinde içilen ilaçlı sıvı ile
ilgili tüp mide ameliyatı olmuş bir bayanın yazısını okumuştum ve kötü
etkilenmiştim. O neden kaçak testine ağlayarak gittim. Canım yanacak diye.
Ameliyata ne kadar rahat girdiysem bu teste o kadar tedirgin ve korkarak
girdim. Röntgenin önüne aldılar beni ve 3-4 defa o sıvıyı çok yavaşça içirdiler
bana. Karşımda duran ekrandan sıvının içimden nasıl süzüldüğünü görebiliyordum.
Çok değişik bir duyguydu. Korkulacak bir şey var mıymış derseniz tabi ki de
hayır. Her okunana inanmamak, her denilene kulak asmamak bu süreçte sizin
lehinize olur bunu unutmayın. Çünkü ameliyat öncesi ve sonrası çok hassas bir
dönemde oluyorsunuz. Sadece kendi inandıklarınıza ve doktorunuza odaklanın.
Başka insanların olumsuz yorumlarına değer vermeyin lütfen.💕
O güne dair
ikinci bombamsa yine yalan yanlış bilgilerden kaynaklı oldu. Kaçak testi
bitince ben başladım ağlamaya. Ben hiçbir şey hissetmiyorum. Niye ağrım yok.
Hocam siz benim midemi az aldınız diye.😌 Hocam da başladı gülmeye. Gel dedi
buraya. Röntgeni açtı ve beni yeni minik midemle tanıştırdı. Bir de ne göreyim,
midem kalmış 2 parmak boyutunda… Gözlerime inanamadım ve çok mutlu oldum tabi.
Senin kilon çok değil, mideni az alırlar gibi şeyler söyleyenler olursa size de
lütfen itibar etmeyin. İkinci gün de bu şekilde bitti.
3. günde
artık totalde 6 bardak sıvı içmem gerekiyordu. Zaman tuta tuta annemin de
desteği ile 6 bardağı içmeyi başardım. Sırtımda devam eden gaz sancılarım
dışında hiçbir sıkıntım yoktu. Son gün yani çıkış yapacağımız gün her şeyim
kontrol edildi. Yeterli suyu içebildiğim için doktorlarım çıkış yapmama izin
verdiler. Daha sonra diyetisyenim geldi ve bize yapmamız gerekenleri anlattı.
Ve hastane sürecim son buldu.
Ben
ameliyatımı Fulya Acıbadem Hastanesinde oldum. 4 gün boyunca benim ile
ilgilenen hemşirelerin hepsi çok ilgili ve anlayışlıydı. Allah’a çok şükür çok
başarılı bir ameliyat ve hastane süreci geçirdim. Şuan 1. Ayım bitti bile. Bir
sonraki postta da hastaneden eve geçtiğim süreci sizlerle paylaşırım inşallah.
Tekrardan
görüşmek üzere. Allah’a emanet olun. Çok sevgiler.💝
Bana
ulaşabileceğiniz adresler;
İnstagram -
@gozdetellioglu
Mail –
gozdeninatolyesi@gmail.com
Hayatin boyunca insallah hep kolayliklar ve guzelliklerle karsilasirsin Gozde'cim.Gecmis olsun sevgiler...
YanıtlaSil